Çalışanların işe bağlılığı, işi sahiplenmeleri ve her zaman yapabileceğinin en iyisini ortaya koyma çabası içinde olmaları büyük ölçüde liderlerin, yöneticilerin yönetim anlayışına bağlıdır. Çalışanların bu sürece gönüllü olarak katılmalarını sağlamanın yanı sıra, bu gönüllüğe zemin oluşturacak kurumsal iklimi yaratmak ve bu süreçleri etkin olarak yönetmek de yöneticilerin sorumluluğudur. Kurumsal koçluk ve mentorluk, çalışanına değer veren, değer verdiğini çalışanının hissetmesini sağlayan çok değerli iki yöntemdir. Bu yöntemler sayesinde hem çalışanlar kendilerini sürekli olarak geliştirirler, hem de kurumsal iş birliği pekişir.
Güçlü bir takım yaratılabilmesi için, her takım üyesinin kendi güçlü yönlerini iş ortamına getirmesi beklenir. Üstelik bunu zamanında, yerinde ve kararında yapmaları gerekir. Birlikte çalışmak, birlikte sonuç üretmek ve bundan mutlu olabilmek, tüm malzemeleri yerinde kullanılmış lezzetli bir yemeği tatmaya benzer. O tadı hep almak istersiniz.
Çalışanının gelişimini önemseyen, geleceği şimdiden inşa etmek üzere çalışanına gelişim olanakları sunan kurumlar uzun vadede kazanmaktadır. Kurumsal koçluk, bir yandan kurumun başarısını sağlayan takımların, öte yandan da onları oluşturan bireylerin iş birliği içerisinde üretmelerini, güçlenmelerini ve gelişmelerini hedefler.
Başarı için olmazsa olmaz koşul: Kurumun çalışanın gelişimini destekleyen zihniyette olması ve bunun için her türlü gelişim yöntemine açık olması gerekir.